2018 yılında yazdığım kısa bir öyküyü paylaşıyorum. Muhtemelen kimse görmeyecek yada dikkate alınacak bir öykü olmayacak olsa da içimdeki paylaşma isteğine kulak verdim.
Terliklerini sürüyerek çocukların odasına
doğru yürüdü. Bir zamanlar çocukların sesleri ile dolu olan oda, artık
kızlarının evlerinde istemediği ama atmaya da kıyamadıkları eşyalarla doluydu.
Odanın eski kapısı kızlarının çocukken yapıştırdıkları stickerların izlerini
de, genç kız olduklarında yapıştırıp 3-4 yıl çıkarmadıkları posterin ardından
kalan gölgeleri de hala taşıyordu. Sahipleri ile fiziksel bağları kopan ama
gönül bağları kopamayan eşyalar üst üste dizilmiş tüm odayı kaplamıştı.
Torununun pembe beşiği, büyük kızının ilk evine aldığı yemek masası, küçük damadının
yıllar önce alıp bir ay kullandığı masaj koltuğu... Eşyalara bakmaya devam
ederken kapının zilini duydu. Beklediği Eski eşyalara yeni sahip bulma
şirketinin elemanları gelmişti. Eskiden ne kadar kolay isimleri vardı her
mesleğin, bildiğin Eskiciydi gelenler. Ama zaman değişmişti, her şeyin her
mesleğin afili bir ismi vardı. Gelen elemanlar odadaki tüm eşyaları ve evdeki
bazılarını yarım saat içinde alıp gitmişlerdi.
Şimdi sırada yıllardan beri dolaplarda
biriktirdiği kıyafetlerdeydi. Bütün kıyafetleri salonun ortasına getirdi,
marketten aldığı geri dönüşüm kolilerini de yanına alıp eski halının üzerine
oturdu. Artık marketler geri dönüşüm işlerine de bakıyordu, zaman çok değişmişti.
Bütün kıyafetleri önce kışlık-yazlık diye ayırdı daha sonra her grubu erkek
kadın, genç yaşlı diye. Bütün hayatını istifçilik ve düzen deliliği içinde
geçirmişti şimdi dünyadaki son günü diye bu özelliğinden vazgeçemezdi. 30 yıl
önce ölen kocasının gömleğini katlarken onun ölümü aklına geldi. Ne kadar da
güzel ölmüştü; yaşamaktan sıkılmamıştı daha, yapacak işleri planları vardı,
gücü yerindeydi, hayattan beklentisi vardı, dünyadan insanlardan umudu
kesilmemişti. Bir sabah uyanamamıştı kocası, belki gördüğü rüya bitmemişti,
belki rüyada kalmayı tercih etmişti. Son
20 yıldır her sabaha uyanmayacaktım diyerek, kocasına gelen güzel ölümü
bekleyerek geçirmişti. Ama artık pes etmişti güzel ölüm ona gelmiyorsa, kendisi
ona gidecekti. Ahhh iyi ki zaman değişmiş diye düşündü.
Öğlen yemeği saati geldiğinde kıyafetlerde
dahil tüm geri dönüşüm eşyaları evden çıkmıştı. Yapılacak son birkaç iş
kalmıştı. Ama önce son yemeğini yemeliydi. Yiyeceği son yemeği büyük uğraşlarla
bir ayda ancak seçmişti ki bir aydır her yemeği bir sondu. Artık insanlar yemek
yapmakla ve yemekle uğraşmıyordu günlük vitamin, mineral, karbonhidrat vs. ne
varsa hepsi için bir kapsül içiyorlardı. Damak zevkini hala kaybetmeyen çok
sınırlı sayıdaki kişi hala yemek yiyordu. Son yemeğini büyük bir özenle
hazırladı, masasını en son 40 yıl önce eşinin doğum günü için hazırladığı gibi
hazırladı, ama bu sefer her şey kendisi içindi. Büyük bir zevkle ve son günü
olmasının verdiği büyük mutlulukla yemeğini yavaşça yedi.
Toplanıp paketlenecek son şeyler
kaydedilmiş hatıralardı. Eski bilgisayarı açıp içindeki gereksiz her şeyi
sildi. Kendine ait olan başkasıyla paylaşmayı hiç istemediği eski yazılarını,
gönderilmemiş mailleri kızlarının doğumundan itibaren tuttuğu günlükleri, sanki
dünyada benden hiçbir parça kalmasın dercesine kalıcı olarak sildi. Eski
fotoğraf ve videoların olduğu dijital bellekleri yıllara göre ayırıp, her
birinin üzerine yılları ve önemli olayları not alıp etiketledi. Bilgisayarı,
dijital bellek kartlarını ve dijital fotoğraf oynatıcıların hepsini büyük bir
kutunun içine koydu. Kutuyu da salondaki masanın üzerine "Kaydedilmiş
Hatıralar" etiketiyle yerleştirdi.
Yemekten sonra çalıştırdığı temizlik robotu
işini bitirince evi son kez kontrol etti. Ev sanki yarın yaşayacak kadar temiz
ve düzenli ama sanki o evde yaşayan kişi kendisi değilmiş gibi kendinden iz
bırakmamıştı. Son duşunu alıp en yeni ve en güzel kıyafetini giydi. Makyajını
ve saçını hem yaşına uygun hem de şık bir şekilde yaptı. Üzerinden çıkardığı
son kıyafetleri, banyo havlusunu ve makyaj malzemelerini yok etme makinesine
atıp, kendinden kalan son izleri de temizledi.
Temizlik robotunun günlük temizlik modunu
aktifleştirip, 80 yıldır yaşadığı artık eskiyen son model akıllı evini gezdi.
Geçmişteki hatıralarını özlemle anıyordu ama gelecekti olası hatırlarından ise
korkuyordu. Bu evde ölümü beklemekten, kızlarını beklemekten, yalnızlıktan
yorulmuştu artık ve beklemenin imkansız bir olgu olduğuna kanaat getirmişti.
Çünkü bekledikleri hiçbir zaman gelmeyecekti, en azından buna kendini
inandırmıştı. Son kez evinden çıktı ve yaşlılara özel ulaşım aracına bindi.
Araç kabininden yaşadığı şehre bakarken
son kez, dijital reklam panosunda kurtarıcısını gördüğü günü hatırladı. Bundan
2 ay önce yine bu araçtayken görmüştü reklamı ve yazılanları çok iyi
hatırlıyordu. "Yaşamak tercihiniz olmayabilir ama ölmek sizin tercihiniz.
2088 yapımı son model rüya ölüm kapsülü.
Ölmek isterseniz bize ulaşın!" Kapsül eski model bir solaryum cihazına
benziyordu. Üstteki cam panel açılında masajlı yatak karşınıza çıkıyordu. O gün
eve gider gitmez yetkililere ulaşmış, ön bilgiyi almıştı. Birkaç gün sonra
merkezlerine gidip hem yetkililerden yüz yüze bilgi almış hem de kapsülü kendi
gözleriyle görmüştü. Kapsülü denemiş, içine yatıp görmek istediği son
görüntüleri seçmiş, kapsülün nasıl çalıştığını öğrenmişti. Yetkililerle son
protokolleri imzalamış, ölüm tarihi belirlenmiş, ölümünden kimlerin haberdar
edileceği ve iletişim bilgileri alınmıştı. Ölürken yanında birilerin olup
olmayacağı, belli bir tören yapılıp yapılmayacağı kararlaştırılmıştı. Hiçbir
tören istemiyordu ve yanında kimseyi istemiyordu. Ölümünden sonra ise sadece
iki kızına bilgi verilecekti.
Düşünceler içinde merkeze ulaşmıştı.
Kapıda onu kapsüle götürecek görevliler karşıladı. Son kez yapmak istediği bir
şeyin olup olmadığı soruldu. Sadece ölmek istiyordu. Bu yüzden doğruca kapsüle
gittiler. Kapsülün üstünde kendi ismi ile doğum tarihi ve ölüm tarihi olan
bugünün tarihi vardı. Görevliler kapsülün içine yerleşmesine yardım ettiler son
kez bilgi verdiler. Sağ elinin yanındaki kırmızı butona basarak cam paneli
kapattı. Cam panel kapandığında üzerinde görüntülerin akacağı ekran ortaya
çıktı. Ölmeden önce 3 görüntü olacaktı. İlki çok eski bir görüntüydü 1980 yılı,
kendi anne babası, abi ve ablaları ile olan bir fotoğraf karesiydi. İkinci kare
eşi, kızları, damatları ve torunları ile olan üç dakikalık video görüntüsüydü.
Son görüntü ise gençliğinde bakmayı en sevdiği; güzel bulutlarla kaplı
gökyüzünden güneşin ayrılıp, ufukta kaybolmasını gösterecek dört dakikalık bir
videoydu. Son sekiz dakikasını başlatmak için sol elinin yanındaki beyaz butona
bastı. Görüntüler akmaya başlarken içeriye hoş kokular eşliğinde rüya gazı
verilmeye başlandı. Güneş gökyüzünü mordan pembeye, pembeden kızılın her tonuna
boyayarak alçalırken, uyku gözlerini yavaşça kapatmaya başlamıştı. Dünyada
gördüğü son görüntü kızıl gökyüzünde güneşin ufuktan kaybolmasıydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder